Moda, Bedenle Barışabilir mi? [ 19 Aralık 2025 ]


Moda, Bedenle Barışabilir mi?

Moda uzun yıllar boyunca bedeni bir ifade alanı olarak değil, düzeltilmesi gereken bir problem olarak gördü; ölçüler, kalıplar ve ideal beden söylemleriyle insanlara “önce değiş, sonra giy” mesajı verildi ve bu mesaj zamanla normalleşti. Oysa beden, mevsime göre değişen bir vitrin değil, yaşanmışlıklarla şekillenen bir hafızadır.

Birçok insan aynaya baktığında kıyafeti değil, kendi bedenini suçlar; pantolon dar geldiğinde sorun pantolonda değil, bedendedir sanki ve bu düşünce biçimi moda endüstrisinin en sessiz ama en etkili manipülasyonlarından biridir. Halbuki bedenler değişir, kilo alınır, verilir, yaşanır, hastalanır, iyileşir ve tüm bunlar hayatın doğal akışıdır. Moda bedenle barışacaksa, önce bu tek tip güzellik anlayışından vazgeçmek zorundadır; çünkü gerçek şıklık, bedeni saklamak ya da küçültmek değil, onu olduğu haliyle kabul eden bir dil kurabilmektir. İnsan kendini rahat hissettiği bir kıyafetin içinde daha dik durur, daha net konuşur ve daha az açıklama yapma ihtiyacı hisseder.

Belki de moda, bedeni değiştirmeye çalışmayı bıraktığında, insanlarla daha dürüst bir ilişki kurabilir; çünkü kıyafetlerin asıl görevi bedeni dönüştürmek değil, onunla barışık bir hikâye anlatmasına izin vermektir.