Kurtların Arasında Koşan Kız (The Wolf Wilder)(1995) (Costa Çocuk Kitabı Ödülü 2015)
Rusya’nın karlarındaki bir kız çocuğunun doğayla dostluğununu anlatan bu roman; bağımsızlık, cesaret, ve merhamet üçgeninde, lirik bir dille ve masalsı bir atmosfer ile hem şiirsel hem maceralı, hem de insanın kalbine dokunan bir roman olarak karşımıza çıkıyor. Bu kitap çocuklar için yazılmış gibi görünse de aslında her yaştan okur için özgürlük, doğa ve cesaret üzerine bir manifesto gibidir.
Roman çarlık döneminin Rusya’sında, karlarla kaplı uçsuz bucaksız ormanlarda geçer. Kahramanımız Feodora (Feo) adında, annesiyle birlikte yaşayan bir kız çocuğudur. İkisi de kurt evcilleştiricileri olarak bilinirl. Zenginlerin süs köpeğine dönüştürdüğü kurtları, yeniden doğaya döndürürler, yani kurtlara özgürlüğü öğretirler. Bir gün askerler annesini tutuklar ve evi yakarlar. Feo, üç kurduyla birlikte karların arasında annesini kurtarmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk boyunca korkuyla, açlıkla, yalnızlıkla ama en çok da kendi gücüyle yüzleşir. Feo’nun yolculuğu bir kurtarma hikayesinden çok, kendini keşfetme yolculuğudur. Zincirleri olan sadece insanlar değil, hayvanlardır da, yazar, bu bağı çok şiirsel biçimde kurar. Kurtları evcilleştirmek kolaydır, ama onları özgür kılmak bir ömür sürer.
Romanın kalbi doğadır. Kar, rüzgar, orman ve kurtların nefesi. Doğa burada bir dekor değil, karakterlerden biridir. Rundell, insanla doğa arasındaki bağı incelikle anlatır. Feo’nun kurtlarıyla olan ilişkisi, insan-dostluk ilişkilerinden bile daha samimidir. Korkunun ortasında bile bağlılık, sadakat ve içgüdüsel sevgi ön plandadır. Feo genç bir kız olarak savaşın, erkek egemenliğin ve korkunun ortasında kendi yolunu açar. Bu anlamda roman, güçlü ama duyarlı kadın karakterleriyle feminist bir dokunuş taşır.
Bu kitabı, sıcak bir battaniye, bir fincan çay ve kurt nefesinin soğuğunu hissederek güzel bir kış gecesinde okuyun. Metin hem masal gibi akmakta, hem de düşündürmektedir. Tek bir soru; Özgürlük öğrenilen bir şey midir, yoksa doğuştan mı gelir?”