Profil fotoğraflarının bazılarının gerçek yüzlerden, bazılarının çizimlerden, avatarlardan ya da soyut görsellerden oluşmasının temel nedeni, insanların kendilerini dijital dünyada nasıl temsil etmek istedikleriyle doğrudan ilgilidir; çünkü profil fotoğrafı, bir insanın çevrim içi ortamda kurduğu ilk cümle gibidir ve bu cümle herkes için aynı niyeti taşımaz.
Gerçek fotoğraf kullananlar çoğunlukla şeffaflık, güven ve tanınabilirlik mesajı vermek ister; özellikle iş dünyasında, akademik çevrelerde ya da sosyal ilişkilerin yüz yüze devam ettiği platformlarda gerçek bir yüz; buradayım, saklanmıyorum, söylediklerimin arkasındayım demenin görsel karşılığı haline gelir ve bu durum, karşı tarafta daha hızlı bir bağ kurulmasını sağlar.
Buna karşılık avatar, çizim ya da görsel kullanan kişiler genellikle kimlik ile mahremiyet arasında bir mesafe kurmayı tercih eder; bu bazen bilinçli bir gizlilik ihtiyacından, bazen yargılanma korkusundan, bazen de; beni yüzümle değil, düşüncelerimle tanı, isteğinden kaynaklanır ve özellikle sosyal medya, forumlar ya da fikir odaklı platformlarda bu tür görseller kişinin kendini daha özgür ifade etmesine imkan tanır.
Soyut görseller, manzaralar, sanat eserleri ya da semboller ise çoğu zaman dolaylı kimlik anlatımıdır; kişi kendini doğrudan göstermek yerine, ruh halini, dünya görüşünü ya da estetik tercihlerini bir imge üzerinden aktarmayı seçer ve bu, “ben kimim?” sorusuna tek bir yüzle değil, çağrışımlarla cevap verme biçimi olarak okunabilir.
Logo ya da markaya ait görsellerin tercih edilmesi ise bireysel kimlikten çok rol kimliğinin öne çıkarıldığı durumlarda görülür; kişi burada bir insan olarak değil, bir proje, bir fikir ya da bir oluşum adına konuştuğunu vurgular ve yüzün geri çekilmesi, mesajın ön plana çıkmasına hizmet eder.
Tüm bu farklılıkların arkasında aslında tek bir ortak nokta vardır; dijital ortamda kimlik sabit değildir, seçilir, düzenlenir ve gerektiğinde yeniden kurgulanır. Bazıları görünür olmayı, bazıları görünmemeyi, bazıları ise kendini dolaylı anlatmayı seçer ve profil fotoğraflarındaki bu çeşitlilik, modern insanın hem görülme isteğini hem de saklanma ihtiyacını aynı anda taşımasının doğal bir sonucudur.
Kısacası profil fotoğrafı farklılıkları bir rastlantı değil, bilinçli ya da sezgisel tercihlerle şekillenen bir dijital kimlik stratejisidir. Kimileri yüzünü koyar, kimileri bir simgeyi ama herkes aslında aynı şeyi yapar. “Beni buradan böyle oku” demeye çalışır.