Marmara’nın rüzgarı, tarih, bereket ve modern yaşamın aynı çizgide buluştuğu şehir Tekirdağ.
Bugün, Trakya’nın sahil kapısı Tekirdağ’ın ruhunu, evrensel yankılarını ve yerel dokusunu birlikte okuyalım… Marmara’nın kıyısında sessiz bir güç Tekirdağ’ın bugünkü atmosferi, Tekirdağ, güne her gün aynı sakinlikte başlamaz rüzgarın yönü, denizin yüzeyi, kıyıdaki hareketlilik her sabah başka bir ritim tutar, bu yüzden yerel halkın sık sık söylediği bir söz vardır “Tekirdağ’da sabah, önce denizin ne düşündüğüne bakılarak başlar.” Bugün de sahil şeridinde ince bir sis, balıkçı teknelerinin üstünden ağır ağır yükseliyor. Uzun kıyı yürüyüş yolunda koşanlarla, martılara simit atanlarla, sessizce kahvesini yudumlayan insanlarla şehir, güne hafif ama istikrarlı bir tempo ile adım atıyor.
Tekirdağ’ın Derin Kökleri
Perinthos’tan Osmanlı’ya uzanan bir tarih atlası Tekirdağ’ın tarihi, sandığımızdan çok daha derin bir kökene dayanır. Bugünkü sınırlarının altında, antik Perinthos şehrinin izleri bulunur. Bu kent, Roma döneminde bölgenin önemli limanlarından biri olmuş, ticaret ve askeri geçiş yollarının ana durak noktalarından biri haline gelmiştir. Bugün hala Antik liman kalıntıları, Eski Rum yerleşim dokusu, Ortodoks kiliselerinin izleri, Macar General Rakoczi’nin yaşadığı konak, Marmara’ya açılan eski ticaret yolları, şehrin kültürel hafızasını oluşturmaya devam ediyor. Tekirdağ Rum, Bulgar, Yahudi ve Türk kültürlerinin aynı sokakta yürüdüğü bir şehir olmuştur. bu nedenle her taş, her bina katmanlı bir hikaye taşır.
Bereketli Trakya Topraklarının Kalbi
Tekirdağ’ın arkasına yaslandığı geniş Trakya ovası Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından biridir. bugün şehir merkezinden yalnızca birkaç kilometre uzaklaştığınızda sonsuz ayçiçeği tarlaları, buğday başaklarının dalga dalga hareketi, bağcılığın geleneksel nefesi, mısır ve kanola tarlalarının sarı yeşil deseni, size Tekirdağ’ın neden “bereket şehri” olarak anıldığını gösterir. Özellikle bağcılık kültürü, şehrin en karakteristik dokularından biridir. Hoşköy’ den Şarköy’e uzanan bağ rotası, hem manzarası hem de yerel şaraplarıyla bölgenin vitrinidir.
Trakya Mutfağının Sıcak Sofrası
Tekirdağ mutfağı, Trakya insanının doğallığını yansıtır sade, samimi, doyurucu. Bugün şehirde en çok ilgi gören lezzetler
Tekirdağ Köftesi (özgün baharat karışımı ve kıvamıyla Türkiye’de eşi yoktur)
Hayrabolu tatlısı (koyu şerbet, kaymak uyumu)
Peyniri, yoğurdu, tereyağı (Trakya süt ürünleri her zaman bir adım öndedir)
Papatya çayı bölgenin kırsal kesiminde doğal toplanır
Sardalya lüfer Marmara’nın mevsimine göre şehirde çok tercih edilir. Restoranlar sade görünür ama sofraya ruh koyar, Tekirdağ’ın gastronomisi “şatafatlı değil kaliteli”dir. Bugünün Tekirdağ Rüzgarı Ne Diyor, Bugün şehirde esen rüzgar sert değil, yönü kararlı. Tıpkı Tekirdağ’ın karakteri gibi… “Hayatın hızlı akmasına izin ver ama kendi ritmini unutma.” Tekirdağ, insanına acele ettirmez baskı kurmaz, Yavaşlatır ama durdurmaz, dingin ama güçlüdür, bu yüzden şehrin bugünkü mesajı şudur: “Rüzgarı karşına değil, yanına al. Böyle ilerlemek daha kolaydır.”