Bugün Günlerden Konya [ 01 Aralık 2025 ]


Bugün Günlerden Konya

Anadolu’nun Sessiz Bilgeliği, Zamanın İçinde Duran Şehir

Konya…
Bir şehir düşün ,Toprağı tarih kokar, rüzgarı irfan taşır, sokakları ise insanın kalbine sessizce dokunur. Türkiye’de pek çok şehir vardır ama Konya’nın verdiği hissi başka hiçbir yer vermez, sanki hem geçmişte hem gelecekte aynı anda yaşıyormuşsun gibi…

Tarihsel Derinliği
Konya’nın bilinen tarihi 8.000 yıl öncesine, Çatalhöyük’e uzanır. İnsanlığın ilk şehirleşme denemelerinden biri burada gerçekleşti. Çatalhöyük sadece bir yerleşim yeri değil, resimle anlatımın, sembolizmin, toplu yaşamın doğduğu yerlerden biridir. selçuklular dönemine geldiğimizde konya, adeta bir başkent gibi değil, bir medeniyet gibi yükselir. Sultan Alaeddin Keykubad’ın gölgesi hala şehrin üzerinde dolaşır. Her sokakta bir Selçuklu taş işçiliğinin izi; her kemerde bir hükümdarın nefesi vardır.

Mevlana’nın Şehri
Ama Konya denince elbette ilk akla gelen Mevlana Celaleddin Rumi’dir. Bu şehir, sadece onu ağırlamamış onun nefesiyle, sözüyle, öğretiyle yoğrulmuş bir şehirdir. Mevlana’nın Konya’ya bıraktığı şey, bir türbilim ya da felsefe değil… Bir yaşama biçimi, bir bakış açısı, bir ruh halidir. Burada yürürken bile insanın içi durulur, sanki kalbin ritmi bile değişir. “Gel, ne olursan ol gel…” sözünün halkadaki yankısı hala sokaklarda duyulur.

Konya’nın Mimari Gökyüzü
Konya’nın silüeti camilerden, hanlardan, kümbetlerden yükselir. her biri, yüzlerce yıl önce yapılmış olmasına rağmen sanki bugün inşa edilmiş kadar canlıdır.

Mevlana Müzesi: Türbe üzerindeki yeşil kubbe, şehrin kalp atışı gibidir.
Alaeddin Tepesi ve Alaeddin Camii: Selçuklu ihtişamının nefes alan bir eseri.
İnce Minare Taş ve Ahşap Eserler Müzesi: Adeta taşın dua şeklinde işlendiği bir mimari şiir.
Sahip Ata Külliyesi: Süslemesiyle, işçiliğiyle, iç huzuruyla benzersiz. Konya’nın her yapısı “ben buradayım” demez, “ben hep buradaydım” der.

Konya’da Doğa: Sonsuzluğa Açılan Kapılar
Şehir sadece tarihle değil, doğayla da bir o kadar zengindir.
Meke Gölü Dünyada eşine az rastlanan volkanik bir krater gölü.
Beyşehir Gölü  Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden biri, gün batımında bir tabloya dönüşür.
Obruklar  Dünyanın jeolojik harikalarından sayılan karstik oluşumlar. Konya’nın doğasındaki sessizlik bile estetiktir; insanı dinlendiren, içine çeken bir sessizlik…

Lezzetleri
Konya mutfağı, sadeliğin içindeki ihtişamdır. Etli ekmek, Fırın kebabı, Bamya çorbası, Mevlana şekeri, Tirit bu lezzetler, şehrin kültürü gibi köklü ve kendine özgüdür. Konya insanı sakin konuşur, ağır yürür, samimi bakar. Ruhu geniş, kalbi derin, misafirperverliği tartışılmazdır. Konya’da “kapı çalmak” diye bir şey yoktur  kapılar zaten gönülden açıktır.