Rolls-Royce’un bu dönemi, sanki aristokrat bir kalbin mekanik karşılığıymış gibi, kusursuz işçiliği ağır bir zerafetle birleştirdiği için tarihte özel bir yere sahiptir; Phantom I, dönemin yol koşulları ne kadar hoyrat olursa olsun, kabinin içinde zamanı yumuşatan bir sessizlik alanı yaratarak sınıfsal bir ayrıcalık duygusunu tekerleklere bağlar.