Sosyal Medyada Israrlı Takip Suç Mu? [ 28 Kasım 2025 ]


Sosyal Medyada Israrlı Takip Suç Mu?

Dijital Dünyada Israrlı Takip Suçu 

Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesi ile düzenlenen ısrarlı takip suçu, bireylerin huzur ve güvenliğini korumayı amaçlamaktadır. Israrlı takip suçu, mağdurun huzur ve güvenliğini bozan sürekli takip davranışlarını cezalandırır. Bu suç, yalnızca fiziksel takip ile değil, haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemleri kullanarak dijital ortamda ve sosyal medya üzerinden yapılan rahatsız edici eylemlerle de ortaya çıkabilir. Özellikle dijitalleşen dünyada, suçun işlenme biçimleri de değişmiş; telefon, sosyal medya ve e-posta gibi araçlar üzerinden mağdurların sürekli rahatsız edilmesi yeni bir boyut kazanmıştır.

Sosyal Medya Üzerinden Israrlı Takip Ne Demek? Hangi Hallerde Suç Oluşur?

Günümüzde sosyal medya platformları (Instagram, Facebook, Twitter, WhatsApp vb.) failin mağdura kolayca ulaşmasını sağlamaktadır. Yüksek mahkeme kararlarına göre;

  • Mağdura sürekli özel mesaj gönderilmesi
  • Defalarca arkadaşlık isteği yollanması
  • Mağdurun paylaşımlarına rahatsız edici yorumlar yapılması
  • Sahte hesaplar açarak mağdurun takip edilmesi
  • Sosyal medya üzerinden tehdit veya hakaret içeren mesajlar gönderilmesi
  • Failin mağdura Instagram üzerinden sürekli mesaj atması
  • Facebook’ta defalarca arkadaşlık isteği gönderilmesi ve mağdurun huzurunun bozulması 
  • Sosyal medya araçları kullanılarak, mağdurun huzurunu bozacak şekilde Facebook, Instagram, WhatsApp gibi platformlardan sürekli mesaj atılması

Bu gibi davranış ve eylemlerin, mağdurda ciddi korku ve endişe yaratması halinde ısrarlı takip suçunun oluştuğu değerlendirmektedir. Ayrıca sosyal medya platformları üzerinden tehdit içerikli mesajlar gönderilmesi ise hem ısrarlı takip hem de tehdit suçunu aynı anda oluşturabilir. Tehdit, ısrarlı takip suçunun nitelikli halidir ve cezayı ağırlaştırıcı bir unsurdur.

Yüksek mahkemenin emsal kararları, ısrarlı takip suçunun dijital boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Sosyal medya üzerinden yapılan sürekli rahatsızlıklar, mağdurun huzur ve güvenliğini bozduğu için suç kapsamına alınmıştır. Bu yaklaşım, dijital çağda bireylerin özel hayatının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

Unutulmamalıdır ki, sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak bu alan, özgürlük kadar sorumluluk da gerektirir. Başkasının huzurunu bozacak, güvenliğini tehdit edecek davranışlardan uzak durmak hem hukuki bir zorunluluk hem de insani bir görevdir.