Sevgi Susar, Hayat Konuşur [ 22 Aralık 2025 ]


Sevgi Susar, Hayat Konuşur

Masum sevgi, çoğu zaman adını bile koymadan yaşadığımız, karşılığını hesaplamadan verdiğimiz, görünmeyen ama insanın omuzlarında sessizce biriken bir yük gibidir; ne bir alkış bekler ne de fark edilmek ister, çünkü onun varlık sebebi zaten sevileni ayakta tutmak, düşerken tutunacak bir dal olmaktır. Bu sevgi, yüksek sesle konuşmaz; gecenin en sessiz anlarında uykusuz kalan gözlerde, sabahın erken saatlerinde yorgun bir bedenin yeniden ayağa kalkmasında, “ben iyiyim” cümlesinin ardına gizlenen gerçek yorgunlukta kendini gösterir. Masum sevgi fedakardır ama fedakarlığını kahramanlık gibi sunmaz; kendi ihtiyaçlarını ertelemeyi bir görev gibi değil, doğal bir refleks gibi yapar. Kimi zaman hayallerinden vazgeçer, kimi zaman kendi yaralarını saramadan başkasının kanamasını durdurur, kimi zaman da güçlü görünmek zorunda kalır çünkü karşısındaki zayıfsa, onun çökmeye hakkı yoktur. Bu yüzden masum sevgi güçlüdür ama bu güç sertlikten değil, dayanma kapasitesinden doğar; kırılır ama dağılmaz, yorulur ama terk etmez.

Hayatla mücadelenin tam ortasında yer alır bu sevgi; fırtınayı durduramaz ama fırtınada yön kaybolmasın diye bir pusula olur. Maddi zorlukların, duygusal eksikliklerin, belirsizliklerin içinde bile “devam et” diyen görünmez bir sestir. Çoğu zaman kendisi için savaşmaz, sevdiklerinin hayatla mücadelesini kolaylaştırmak için kendi payına düşen zorlukları sessizce sırtlanır. İşte bu yüzden masum sevgi yorgundur; çünkü sürekli ayakta kalmak zorundadır, düşerse sadece kendisi değil, başkaları da düşecekmiş gibi hisseder. Bu sevginin en ağır tarafı ise çoğu zaman fark edilmemesidir; yapılanlar “zaten olması gereken” sayılır, çekilen yorgunluklar doğal kabul edilir, fedakarlıklar görünmezleşir. Masum sevgi burada da susar, kırıldığını bağırmaz, hesap sormaz; sadece biraz daha içine çekilir, biraz daha sessizleşir. Ama bu sessizlik boşluk değildir, aksine derin bir doluluktur; içinde sabır, merhamet ve vazgeçmemeye dair güçlü bir irade taşır.

Masum sevgi, hayatta kalma mücadelesini sevgiyle harmanlayan bir ruh halidir; hem yaşamak ister hem yaşatmak, hem ayakta kalmak ister hem dayanak olmak. Ve belki de en gerçek sevgi budur: Kendini feda ederken bile sevgiden vazgeçmeyen, yorulduğunu saklasa da sevgisini eksiltmeyen, hayat ne kadar sertleşirse sertleşsin içindeki iyiliği kirletmeyen o sessiz ama derin bağ. Çünkü masum sevgi, dünyayı kurtarmaya çalışmaz; sadece bir insanın dünyasını yıkılmadan tutmaya çalışır… ve bazen bu, en büyük mücadeledir.