Bazı insanlar vardır; onlara bakınca sanki evren küçük bir gülümsemeyle yanlarında yürüyormuş gibi hissedersin. Aynı gün aynı sokakta yürürler, aynı yağmura yakalanırlar, aynı sıraya girerler ama bir şekilde olaylar onların lehine kıvrılır. Otobüs tam kapıdan geçerken gelir, kaybolan kolye tam önüne düşer, alışverişte son kalan ürün onların bedenidir. Diğerleri şaşırır: “Nasıl oluyor bu?” Cevabı kimse tam bilmez, ama herkes bu gizemin varlığını hisseder.
Şans, sanıldığı gibi sadece gökten düşen rastlantı değildir. Bir insanın şansı çoğu zaman onun hayata bakışıyla başlar. Şanslı insanlar, kaybetmekten korkmaz; denemeyi severler. Kapalı kapıya değil, açık pencerelere bakmayı öğrenmişlerdir. Bir işi olmayınca hemen başka bir yolu denerler. Bazen sadece bir adım fark yaratır. Bazıları şanslı değil, ısrarcıdır. Israr, dışarıdan şans gibi görünür.
Şanslı görünenlerin ortak bir özelliği daha vardır: Gözleri açıktır. Fırsatları yakalarlar çünkü görürler. Birçok insan aynı uçurtmaya bakar ama ipi sadece biri fark eder. Onlar hafif neşeli, hafif meraklıdır. Dünyaya “bir şey olacak gibi” hissiyle bakarlar. Bu his bazen gerçekten bir şeyleri çağırır. Hayatta bazen en büyük davet, içimizdeki beklentidir.
Ayrıca şans, yalnız bir kelime değildir; insan ilişkilerine de bağlıdır. Güler yüz, tatlı dil, minik bir sohbet… Bunlar görünmez kapılar açar. Şanslı insanlar genelde kimseyi zorlamaz; ama insanları rahatlatırlar. Bu rahatlık bazen bir yol, bazen bir teklif, bazen bir anahtar getirir. Kapıyı onlar çalmaz, kapı onları içeri alır.
Aynı zamanda, şans biraz seçicidir. İstenmeyene gelmez. Kötümserliğe gelmez. Devamlı yakınanların yanından koşarak geçer. Ama umutlu olana yaklaşır. Umut, evrende güçlü bir mıknatıs gibidir. “Bir şey olacak” hissi, bazen görünmeyeni görünür kılar.
Bir insanın hep şanslı görünmesinin arkasında muhteşem bir sır yoktur. Çoğu zaman, bu insanlar sadece denemekten vazgeçmeyen, gözlerini açık tutan ve dünyayla küçük bir barış imzalamış kişilerdir. İyimserlikleri, şans olarak algılanır. Belki de hakikaten şanslıdırlar; belki de şans dediğimiz şey, hayata karşı sıcak bir bakıştır.
Sonunda şunu kabul ederiz: Şans sadece bir durum değil, bir tutumdur. Bazı insanlar güzel şeylerin olabileceğine inanır. Bu inanç, bazen gerçekten güzel şeyleri çağırır. Ve biz dışarıdan bakınca, bunu şans zannederiz.
Oysa belki de mesele şudur: Evren gülümseyene gülümser.