Nyx, Yunan mitolojisinde yalnızca gecenin kişileştirilmiş hali değildir; o, varoluşun karanlıktan şekillenmeye başladığı ilk bilinç alanıdır ve bu nedenle Olimpos düzeninin çok öncesine, hatta tanrıların isim kazanmadan önceki sessizliğine aittir. Hesiodos’a göre Nyx, Kaos’tan doğmuştur; fakat burada kaos, düzensizlik değil, henüz ayrışmamış olan potansiyelin saf halidir ve Nyx bu potansiyelin ilk farkındalığı gibi düşünülür. Onu diğer tanrılardan ayıran en önemli özellik, Zeus dahil tüm Olimpos tanrılarının ona karşı temkinli davranmasıdır; çünkü Nyx güç kullanmaz, yasa koymaz, savaş açmaz, fakat varlığı bile düzeni titretecek kadar kadimdir. Mitlerde Zeus’un Nyx’le karşılaşmaktan kaçındığının özellikle vurgulanması, karanlığın aydınlıktan eski olduğuna dair kolektif bir sezginin yansımasıdır.
Nyx’in çocukları, onun doğasının ne kadar kapsayıcı ve çift yönlü olduğunu açıkça gösterir: Hypnos (Uyku) ve Thanatos (Ölüm) gibi kaçınılmaz geçitler de onun soyundandır; fakat aynı zamanda Hemera (Gündüz) da Nyx’in çocuğudur. Bu bağlamda gece, gündüzün karşıtı değil; onun rahmidir ve bu düşünce, Yunan mitolojisinin en incelikli bilinç metaforlarından birini oluşturur. Nyx geceleri gökyüzünde kanatlarıyla süzülürken betimlenir; bu tasvir korku yaratmak için değil, insanın bilinçle kontrol edemediği alanlara yapılan sessiz yolculuğu simgeler. Rüyalar, sezgiler, bastırılmış düşünceler ve isim verilemeyen duygular, onun hüküm alanına aittir; bu yüzden Nyx, görünmeyeni tehdit olarak değil, okunması gereken bir mesaj olarak sunar.
Mitolojide Nyx’in nadiren konuşması çok anlamlıdır; çünkü onun bilgisi kelimelerle değil, deneyimle aktarılır. Gece herkes için aynıdır, fakat herkes geceyle aynı şeyi hissetmez ve Nyx’in asıl öğretisi tam da burada gizlidir: İnsan, karanlıkla baş başa kaldığında gerçek benliğiyle tanışır. Modern dünyada Nyx figürü daha da anlam kazanır; çünkü ışıkla bastırılmış, hızla uyuşturulmuş ve sürekli uyarılan bir bilinç yapısı içinde yaşıyoruz. Nyx’in mitolojik çağrısı, kaçmayı değil durmayı, görmeyi değil hissetmeyi, açıklamayı değil kabullenerek anlamayı önerir. Bu yüzden Nyx, korkulan bir gece tanrıçası değil; insanın kendi iç karanlığıyla barışabileceği ilk kapıdır.