ATATÜRK (2023 Mehmet Ada Öztekin) Tarihi Dram/Biyografi
Film, Mustafa Kemal’in çocukluk yıllarından Milli Mücadele dönemine kadar olan yaşamını konu almaktadır. Odak noktası, onu bir efsaneye dönüştüren politik süreç değil, insani yönüdür. Selanik’teki ailesi, özellikle Zübeyde Hanım’la ilişkisi, Harp Okulu dönemi, Trablusgarp, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı yılları, Genç Subay Mustafa Kemal’in fikirsel dönüşümü yansıtılmaktadır. Film, bir destan yerine insan portresi sunmaya çalışarak, genç bir idealistin, ülkesinin kaderini değiştiren bir lidere dönüşmesini ele almaktadır.
Filmi neden mi izlemeliyiz? Çünkü film, Mustafa Kemal’i sadece nutuk atan bir figür değil, tereddütleri, korkuları, inatları ve vicdanıyla bir insan olarak kuruyor ve sunuyor. Böyle anlatılınca başarılar mucize değil, aksine disiplin + sezgi + hazırlık bileşimi olarak görünür ve ilham buradan gelir. Trablusgarp’tan Çanakkale’ye, Samsun’dan Ankara’ya uzanan çizgide kısıtlı kaynakla strateji kurma, yanında kim var/kim yok gerçekliği ve yalnız kalma cesareti işlenir. Liderlik sadece yetki değil, en zor anda yükü üstlenme pratiğidir; bu durum, iş yaşamından gündelik hayata kadar doğrudan taşınabilir. Film, savaş sahnelerinden çok “neden laiklik, neden eğitim, neden bilim” sorularının arka planını gösterir. Bugün hala tartıştığımız kavramların yüz yıl önce hangi bedellerle savunulduğunu hissettirir. Büyük laflar yerine, sahne sahne dramatik çatışmalar (otoriteyle sürtüşme, doğru bildiğini yalnız kalsan da savunma, zaferin bedeli) ön plandadır. Bu sayede tarih mesafe olmaktan çıkıp, duygusal olarak yakına gelir. Detaylı belgeselleri, anıları, nutukları okumadan önce duygusal bağ kurdurur. Genç izleyici için “nereden başlamalıyım?” sorusuna iyi bir yanıttır bu film.
Atatürk’ü izlemek, geçmişe ödev değil; bugüne ayna tutmaktır. Hikaye, bizi kahraman aramaktan çok sorumluluk almaya çağırmaktadır.