Batık mı, Nesne mi
Haziran 2011’de, İsveçli keşif ekibi Ocean X, Baltık Denizi’nin yaklaşık 90 metre derinliğinde, sonar taramalarında olağanüstü derecede düzgün dairesel bir yapı tespit etti. Görüntüler yayımlandığı anda bilim dünyası ikiye bölündü, bu bir jeolojik oluşum mu, yoksa insan yapımı bir nesne mi.
Keşfin Teknik Detayları
Çap: Yaklaşık 60 metre
Şekil: Kusursuz daire, üst yüzeyi hafif kubbemsi
Konum: Botni Körfezi’nin güneyi
Tarih: 2011 sonar taraması. Sonar görüntülerinde, yapının etrafında uzun bir iz (yaklaşık 300 metre) gözlemlendi. bu iz, bazı araştırmacılara göre nesnenin deniz tabanında sürüklendiği ihtimalini gündeme getirdi.
En Esrarengiz Bulgular
Ocean X dalgıçlarının ve teknik ekibin raporlarına göre. Nesnenin tam üzerine gelindiğinde, Kamera sistemleri çalışmadı, Uydu telefonları sinyal kaybetti, Elektronik navigasyon cihazları geçici olarak devre dışı kaldı
Yapının yüzeyinde
İs benzeri koyu tortular.
Keskin kenarlı, düzgün hatlar.
Bazı bölümlerde “merdiveni andıran” formlar gözlendi.
Bu tür elektromanyetik bozulmalar, sıradan kaya oluşumlarında nadiren rapor edilir.
Bilim Dünyasının Yaklaşımı
Resmi açıklamalar şu ihtimaller üzerinde durdu.
Buzul çağından kalma bazalt ve granit oluşumları.
Buzulların yarattığı devasa taş çemberleri.
Deniz tabanında donup kalmış erozyon yapıları.
Ancak eleştirilen nokta şuydu.
Baltık Denizi’nde bu kadar simetrik ve dairesel doğal oluşumlar son derece enderdir.
Üstelik doğrudan numune alınamaması, net bir jeolojik sınıflandırmayı hala mümkün kılmadı.
Alternatif Teoriler (Resmî Olmayan)
Bu bölüm bilimsel kesinlik iddia etmez, fakat literatürde yer alan görüşlerdir. II. Dünya Savaşı’ndan kalma denizaltı prototipi, test edilip batırılmış askeri platform, bilinmeyen bir insan yapımı yapı, tamamen farklı bir jeolojik süreç Ocean X ekibi hiçbir zaman “uzaylı” tezi ortaya koymadı ancak “bildiğimiz deniz tabanı oluşumlarından farklı” olduğunu açıkça ifade etti.
Neden Hala Gizem
Bölge askerî deniz trafiğine yakın, derinlik ve zemin yapısı araştırmayı zorlaştırıyor, yeni ekspedisyonlar yüksek maliyet ve resmi izinlere bağlı. Bu yüzden Baltık Denizi Anomalisi, kesin olarak açıklanamadan literatürde yer almaya devam ediyor.
Kaynak: Nordic Geology Studies
